1280x1024 | 1920x1080 | 2560x1140

Son Dönem Spitfire'lar:

1944’den 1945’e savaşın sonlarına doğru, Spitfre modelleri savaşın başlangıç evrelerindeki ilk Merlin modellerinden bir dünya farklıydı. Şimdi çoğu, ilk ve orta dönem Spitfire’larda kullanılan Rolls Royce Merlin motorundan bariz şekilde daha büyük ve daha güçlü olan Rolls Royce Griffon motoru ile donatılmıştı. Griffon motorları, Spitfire’ın gelişiminin doğal bir evrimiydi ve uçağa Merlin Spitfire’larının denk bile olmayacağı kadar performansı artırarak sonraki gelişim aşamalarında da hizmet etti. Operasyonel savaş dönemi Spitfirelarının zirvesi çoğunlukla Mk XIV’de yatar. Örneğin Mk I ile kıyaslandığında daha büyük ve daha agresif görünen bir uçaktır ancak Mk XIV son modelden çok uzak olacaktır zira Mk 21’in savaşın sonunda Spitfire’ları son modelleri Spitfire Mk.22/24 serilerine götürecek olan yeni bir kanat tasarımı ile gelmesi gibi Mk XVII avcı-bombardıman gelişimi savaş sonrası yıllarda yükselecektir.

İlk Spitfirelar düşman uçakları ile mücadele etmek için ağırlıklı olarak dönme becerilerine güvenirler ki bu onları it dalaşına sürükler ve verimli eliptik tasarımı ile birlikte Spitfire bazı rakipleri ile enerji savaşına bile girme yeteneğine sahip olurlar; ancak Griffon serisi Spitfire’ları Merlin atalarının fevkalade manevra yeteneklerini tutarak diğer yandan Boom and Zoom oyun tarzında daha akıcı olmaya başlarlar. Griffon Spitfire’ları War Thunder’da araştırma ağacından Mk XIV Ve Mk XIVc Premium uçağı ile IV seviyeden başlarlar.

Son Dönem Bf 109'lar:

Messerschmitt Bf 109 da “Gustav” veya G serisinden savaş zamanında doruk noktasına ulaştığı Bf 109 K-4’a kadar birçok model, tadilat ve adaptasyon geçirmiştir. 1940’da Büyük Britanya semalarında Spitfire’lar ve Hurricane’ler ile savaşa kilitlenmiş olan “Emil” serisi ile karşılaştırıldığında, K-4 uçak tasarımında bariz bir sıçramaydı ve savaş zamanındaki piston motorlu Messerschmitt avcısı için en iyi özellikleri temsil ediyordu. Bunun yanında avcı’nın rolündeki asıl değişim, Messerschmitt’ler saldırgan tarafken ve savaşın başında aslen hücumdakey şimdi kendilerini Almanya’yı ve endüstri kalbini döven ağır ABD Hava Kuvvetleri bombardıman akımları karşısında savumacı olarak bulmalarıydı. Bu nedenle, burna monteli silahlar genellikle G ve K serisinde kanatların altına monte edilen 20 veya 30mm top yada 210mm Br.21 roketi taşıyabilen harici paylonlarla birlikte bütünleniyordu. Güçlü DB 605 motorları işleten Bf 109 K-4 nihayetinde K-6 ve K-14 modellerine yol açacaktı, ancak savaşın gidişatı kaynak ve zaman yetersizliğinden dolayı ve Me 262 ve Focke-Wulf-190 üretimi için 109 ların gelişiminin yavaşlamasına neden oluyordu.

Bf 109 serisi geleneksel olarak stili tüm modelleri boyunca enerji ve “Boom and Zoom” odaklı olan bir uçak olarak kalmıştı. Bf 109’un sonraki modelleri bariz olarak daha ağır ve daha komplex hale gelmişti ancak neticede Bf 109 daha güçlü motorlardan ve artan silahlarından yararlanıyordu. Bf 109’lar bundan dolayı daha ağır olsada becerikli 109 pilotları sağlam manevra, harika tırmanma oranı ve göz kamaştıran ivmelenmesinden yarar sağlayabiliyordu. Son Bf 109’lar oyunda Bf 109 Seviye IV’de G-6 ve G-14’den başlar ve G-10 ve K-4 ile son bulurlar.

Sonuç:

Hem Spitfire hemde Messerschmitt ailesi kendilerine ayrılmış araştırma ağacları içinde jet motorlu varislerine kadar Messerschmitt Serileri seviye I-IV arasında ve Spitfire serisi II-IV arasında çeşitli versiyonlar içerirler. 2. Dünya Savaşında operasyonel kullanılmış modelleri içeren teknoloji ağaçlarında birinin bir modeline karşılık diğerinde de bir rakip bulunur.

Bu iki seri uçak War Thunder’da pilotlar için müsait olan en iyi piston motorlu uçaklarından bazılarını sunar öyle ki, deneyimli ellerde savaşta son derece ölümcül uçaklar olabilirler. Sonraki Spitfirelar ve Messerschmitt’ler genel performans karekteristikleri bakımından her biri kendine özel avantajlar ve zayıflıklarla birlikte adil bir şekilde eşleşmiştir ve ayrıca oyun stili bakımından da aşina olunan benzerlikleri korurlar.

Yazar: Scott "Smin1080p" Maynard