PC İçin
En Az:
- İşletim Sistem: Windows Vista/7/8/10
- İşlemci: 2.2 GHz
- Bellek: 4GB (Windows Vista/7/8/10)
- Ekran Kartı: Intel HD Graphics 4000 / AMD Radeon 46XX / NVIDIA GeForce GT 520 (Desteklenen en az çözünürlük: 720p)
- Bağlantı: Genişbant internet bağlantısı
- Sabit Disk: 8.43 GB
Tavsiye Edilen:
- İşletim Sistemi: Windows 7 64bit / 8 64bit / 10 64bit
- İşlemci: Intel Core i5
- Bellek: 8 GB
- Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 650 yada üstü, AMD Radeon series 77XX yada üstü
- Bağlantı: Genişbant internet bağlantısı
- Sabit Disk: 19.9 GB
Mac İçin
En Az:
- İşletim Sistem: Sierra 10.12
- İşlemci: Dual-Core 2.4 GHz (Xeon işlemciler desteklenmiyor)
- Bellek: 4 GB
- Video Card: Intel 4000 HD/Radeon HD5550/GeForce 8800 (Desteklenen en az çözünürlük: 720p)
- Bağlantı: Genişbant internet bağlantısı
- Sabit Disk: 8.15 GB
Tavsiye Edilen:
- İşletim Sistem: Sierra 10.12
- İşlemci: Intel Core i7 (Xeon işlemciler desteklenmiyor)
- Bellek: 8 GB
- Video Card: NVIDIA GeForce GTX 680M yada üstü
- Bağlantı: Genişbant internet bağlantısı
- Sabit Disk: 20.92 GB
Linux ve SteamOS İçin
En Az:
- İşletim Sistem: En modern 64bit Linux dağıtımları, SteamOS
- İşlemci: Dual-Core 2.4 GHz
- Bellek: 4 GB
- Video Card: NVIDIA 660, son sürücüler ile (6 aydan daha eski olmamalı) / benzer AMD (Desteklenen en az çözünürlük: 720p)
- Bağlantı: Genişbant internet bağlantısı
- Sabit Disk: 8 GB
Tavsiye Edilen:
- İşletim Sistem: Ubuntu 14.04 64bit, SteamOS
- İşlemci: Intel Core i7
- Bellek: 8 GB
- Video Card: NVIDIA 660 son sürücüler ile (6 aydan daha eski olmamalı) / benzer AMD (Desteklenen en az çözünürlük: 720p)
- Bağlantı: Genişbant internet bağlantısı
- Sabit Disk: 20.7 GB
Bir savaş uçağının silahları, uçağın muharebe kabiliyetini en az pilot ve uçağın kendisi kadar etkiler. Doğru bir silah kombinasyonu, uygun şartlar altında ortalama bir uçağı bile ölümcül bir savaş makinesine çevirebilir. Bunu anlamak için şu sorunun sorulması önemlidir: uçak silahların tarih boyuncaki gelişimi nasıl oldu?
Bugün 6mm - 9mm kalibre aralığında mermi kullanan Tüfek Kalibreli Makineli Tüfekler (TMT) ve 10mm - 15mm (.50 dahil) kalibre aralığında mermi kullanan Ağır Makineli Tüfekler (AMT, mermi Kalibresi referans alınmıştır, ağırlığı değil) hakkında tartışacağız.
1914'de Birinci Dünya Savaşı çıktığında gelecekte yalnızca uçaklarda kullanılacak silahlar kurgulanmıştı. Bazıları makineli tüfeklerin tabanca ve tüfeklere göre daha mantıklı bir seçim olduğunu önceden görmüş ve farketmişti. İlk uçaklar genelde Maxim (makineli) Tüfekler yada daha yeni Lewis makineli Tüfekler ile donatılmıştı ancak bunlar opsiyoneldi ve ilk avcı uçaklarında bulunuyordu.
Savaş ilerledikçe ve uçakların yük kapasitesi arttıkça daha performanslı makineli tüfeklerin kullanımı ikonik çift makineli tüfekli dört kanatlı avcıların doğmasına yol açtı. Tabi ki uçaklar için roketler, daha ağır makineli tüfekler ayrıca ilk özelleştirilmiş mermiler geliştiriliyordu. Ama bunlar sadece eski tüfek mermilerinden ismini almış "Top" adında basit katı mermiler kullanan TMT'lerdi (Fiziksel noktalı olmalarına rağmen). ABD'de John Moses Browning M1919 .30-06 uçak için Springfield tarafından özelleştirilmiş makineli tüfeğin yolunu açan çok güvenilir M1917 makineli tüfeğini üretmişti. Bu sonradan İngilizler tarafından yeniden kalibre edilip neredeyse bütün İngiliz savaş uçaklarında kullanılan .303 (7.62x56mmR) silahı ortaya çıkardı.
Avrupa cephesinde General Pershing zırhlı savunmalara, araçlara ve hatta onları yenmek için dünyanın ilk zırhlı uçağı Junkers J.I'ya tanık oldu! M1919 Browning ile aynı anda M1919 ve .30-06 kalibrenin etkili biçimde genişletilmişi .50 BMT (12.7x99mm) M1921'i geliştiriyordu. Mekanik savaşın korkunç sonucu ve Avrupa'nın savaş yorgunluğu yüzünden savaş bittikten sonra yeni savaş makinelerinin geliştirilmesi durmuştu. Ümit vaat ediyor olsa da M1921 kabul edilmemişti ancak yaratıcı bir kişilik olan Browning tasarımı kurcalıyor ve onu geliştiriyordu. Bazı ülke ve markalar da kendi "AMT" büyüklüğünde cephanelerini üretmek için yıllarca emek sarf ettiler.
İki savaş arasında, malzeme bilimi ve daha ucuz üretim, daha güçlü malzemelerin yeni teknolojiler ve tekniklerle düşük maliyette ve daha büyük miktarlarda uygulanmasına olanak sağladı. Bu durum uçak üreticilerinin dayanıksız tahta ve bez kaplamaları, daha üstün metal yapılarla değiştirmelerine olanak sağladı. Bu sayede daha yüksek hızlar ve daha büyük taşıma kapasiteleri mümkün oldu. Ayrıca hem sivil hem de askeri uçaklarda çoğunlukla karşılanan ve bazen de fanteziye kaçan hırslı hedefler vardı. Havacılığın bu “altın çağı” ilginç bir şekilde askeri teşebbüsleri oldukça geride bırakan endüstrideki gelmiş geçmiş en büyük devrimlerden biridir.
Uçak performansı her yıl gelişti ama silahlar aynıydı. Dört silah taşıyacak kadar güçlü tasarımlar dışında çoğu uçak iki TMT taşıyordu. Elbette AMT ve top taşıyan konfigürasyonlar ,TMT'lerin standart olduğu 1930 ortalarında denenmiş ve kullanılmıştı. 1943 Kasımında giderek artan istekler sonucunda RAF Filo Lideri Ralph Sorly gelecekte RAF uçaklarının 8 TMT'den daha az silah bulundurmamasını, buna paralel olarak havadaki savaş süresinin en iyi seviyeye çekilmesini ve havada daha fazla mermi taşımasını istemişti. Ancak onun ve pek çok diğer kişinin fark etmekte yanıldığı şey yeni materyallerin TMT atışına dayanıklı olduğuydu.
Britanya Savaşı sırasında Luftwaffe bombardıman uçakları üzerinde mermi izi ve delikleri ile Fransa kıyılarına dönmeyi başarıyordu. RAF için bu kadar hasarlı uçağın çoğu yeniden uçamayacak olsa da aksamadan eve dönmesi kaygı vericiydi. Hurricane Mk.IIB uçaklarını 12 MTM ile donatmak sorunu çözmemişti. Luftwaffe de bu durumun farkındaydı ve 20mm silahlı avcıların bile büyük düşman uçaklarını vururken zorlandığını farketti. Buna rağmen TMT'ler geliştirilmeye devam edildi. Almanlar iki MG-81J TMT'yi birleştirerek MG-81Z'yi, Ruslar ise dakikada 3000 mermi ateşleyen en çılgın makineli tüfek Ultra-ShKAS'ı (Ultra-ШКАС) geliştirdi! Makineli tüfekler etkisiz olmasına rağmen topların (20mm ve üstü) kusurlu olması yüzünden makineli tüfekleri uçaklardan kaldırmak çok mantıksızdı. Ancak mevcut 13mm AMT'ler çok büyük olduğundan uçaklarda ciddi değişiklikler yapmadan kullanması mümkün değildi sonunda önceki savaşlarda etkilerinden dolayı TMT'ler kullanılmaya devam edildi bu özellikle Luftwaffe uçaklarında belirgindi.
Atlantiğin karşısında USAAF M1921'in hafifletilmiş versiyonunu uçak silahı olarak kullanıyordu. Uzun ama sabit giden geliştirmeler ve 30'ların sonunda yapılan denemeler sonucunda AN/M2 silahı geliştirildi. Avrupadaki deneyimler ile tasarımın üretime geçmesi uzun sürmedi ve diğer ülkeler daha tasarımlarını bitirirken RAF'ın da Vickers AMT yerine AN/M2'yi tercih etmesiyle erkenden pek çok avcının standart ekipmanı haline geldi. Bu silah Breda-SAFAT ve eşsiz ağır modifiyeli Japon Ho-103/104 silahına göre biraz daha üstündü. Yarı orjinal Rus Berezin'i bir şekilde denge konusunda AN/M2'den daha iyiydi. Ancak Şampiyon tartışmaya açık biçimde Alman MG-131'di. AN/M2'den %56 daha hafif ve hava savaşının önemli avantajlarından biri olan atış gücü konusunda AN/M2'ye yakındı ancak bu silah Luftwaffe tarafından zamanla çok kullanıma girmedi.
Tarafların çoğu çeşit çeşit muharebe biçimleri ve hedefleri ile uğraşmak zorunda kalırken Amerikalılar kendilerini daha basit bir konumda buldular. Browning M1921 AN/M2 HMG gizli silahlarıydı. Hem Almanya hem Japonya, B-17 ve B-24 gibi güçlü bombardıman uçağı bakımından yetersiz durumdaydı, bu yüzden ABD uçakları saldıran daha küçük avcı uçaklarına karşı kendini korumak zorundaydı. Bu durum için avcıları vurmak için lazım olan yeterli atış hızı, namlu çıkış hızı ve ağırlığa sahip "50 kal" tam aranan silahtı. Bu onun lojistik, eğitim ve bakım masraflarını daha ve daha kolay bir hale getirdi (M1919'un iki katı kadar). Hem yerde hem uçakta kullanılabiliyor ve top yüklü uçaklara göre 2, 3, 5 kata kadar fazla mermi taşıyabiliyordu. Bu hem ABD ordusu hem de günümüzdeki pek çok ordu için harika bir silahtır ve hala pek çok ordunun ana silahlarından biridir.
Yazar: Joe “Pony51” Kudrna