Kuzey Yunanistan'da, Selanik'te bulunan Filo No.22'ye gönderilen Mitralexis şimdi Polonya malı çevik PZL P.24 avcılarını kullanmayı öğrenmek zorundaydı. 900 beygirlik motoru ile saatte 250 milden daha yüksek bir son hıza sahip olan tamamı metal bu tek kanatlı uçak Mitralexis için eğitim sonra büyük bir değişiklik, bir sıçrama demekti, yalnızca bir kaç oy önce uçurduğu istikrarlı eğitim uçaklarından çok farklıydı. 36 adet uçak Yunanistan'a ihraç edilmişti ve Yunan Hava Kuvvetleri'nin avcı gücünün ciddi bir kısmını oluşturuyorlardı.

28 Ekim 1940 tarihinde Mussolini'nin askeri güçleri, Yunanistan'ı işgal etmek için Arnavutluk sınırından harekete geçti. Hem havada hem karada Yunanlılar sayısal olarak çok eksiktiler. Çok daha modern İtalyan Regia Aeronautica'ya karşı sadece 100 uçaklardı vardı, ancak rakiplerinin kara operasyonlarına destek veren uçaklarının sayısı 500'e çok yakındı..

2 Kasım tarihinde, cephe başlayalı henüz bir hafta bile olmamışken, Fiat CR.42 avcılarının eskortluğunda 15 adet CANT Z.1007 orta sınıf bombardıman uçağı Yunan gözcüler tarafından Selanik'e doğru uçarken tespit edildi. Filo No.22, PZL P.24'leri ile hemen cevap verebilmek için havalandı ve saldırının geldiği yön olan batıya doğru uçtu. CR.42'ler Yunan avcıları karşılamak için bombacılardan ayrıldılar ve avcıları önleme girişimine başladılar. Ancak Teğmen Mitralexis ve arkadaşlarının bir kısmını İtalyan avcıları atlattı ve bombacılara saldırabilecek bir konuma geldiler. Bir İtalyan bombacısına hızla yaklaşan Mitralexis 2 adet 20mm topu ve bir adet ikiz makineli tüfeği ile bombacıya saldırdı. Bir dizi saldırıdan sonra Mitralexis düşmanını etkisiz hale getirmeyi başardı. Üç İtalyan bombacıdan biri Yunan pilotlar tarafından düşürülmüştü ancak formasyonun büyük bir kısmı hala sorunsuz uçuyordu. Mitralexis kendine yeni bir hedef seçti ve saldırmaya başladı fakat hedefi etkisiz hale getiremeden cephanesi tükendi. pilots. Umudunu kaybetmeyen Mitralexis büyük bir cesaret örneği gösterdi ve uçağının pervanesi ile üç motorlu bombacının kuyruğuna çarptı ve uçağın kuyruk dümenini imha etti.

Hasarlı İtalyan bombacı hızla düşmeye başladı, beş kişilik mürettebattan dördü paraşüt ile atlayarak kurtulmayı başardı. Hasarlı ve motoru ölmüş uçağını kontrol etmekte zorlanan Mitralexis'in işi ise henüz bitmemişti. Motoru güç üretmeyen uçağın kontrolünü tekrar sağladı ve soğukkanlı bir şekilde PZL P.24'ü ile aşağıdaki çayırlara zorunlu iniş yapmayı başardı. Ancak hikaye bitmedi. Tabancısını çeken Mitralexis düşürdüğü bombacının mürettebatını bulmak için olay yerine gitti ve yakındaki köyden destek gelene kadar kaçmalarını engellemek için onları kuşattı.

Bu olay sırasında gösterdiği cesaretten ötürü ulusal bir efsaneye dönüştü ve Yunanistan'ın en önemli askeri madalyası olan Kahramanlık Maldayası ile ödüllendirildi: İkinci Dünya Savaşı sırasında bu ödülü alan tek Yunan havacı olmuştu. Bundan sorna Mitralexis Yunan-İtalyan savaşında uçmaya devam etti. Daha sonra cephenin kaderi değişti ve Yunan karşı ataklarını destekleme uçuşlarında yer aldı.

İtalyan birliklerine karşı büyük kahramanlıklar gösterilmesine ve zaferler kazanılmasına rağmen cephenin kaderi Nisan 1941'de Alman birliklerinin savaşa müdahil olması ile birlikte belli oldu: Ayın sonunda Atina düştü ve savaş Girit adasında yapılan amansız bir mücadelenin de başarısızlıkla sonuçlanması ile sona erdi Mitralexis de bir çok diğer Yunan havacı gibi uçağı ile birlikte Kuzey Afrika'ya gitti ve Mihver devletlerine karşı verilen mücadeleye burada devam etti. Britanya RAF komutası altında iki Yunan filosu oluşturuldu, yeni eğitilmiş personel ve Yunanistan'dan kaçan tecrübeli havacılar bu kuvvette görev aldılar. Avcılar için No.335, Ekim 1941 tarihinde Filistin'de Xenophon Varvaressos komutanlığında kuruldu ve Hurricane Mk.I'ler ile donatıldı. Bir diğer filo olan No.336 ise 1943 yılında kuruldu. Mitralexis de No.335'in ilk üyelerinden biriydi.

No.335 Kuzey Afrika'da ki çarğışmalarda doğrudan görev aldı, bu görevlerden biri de El-Alameyn'de Mihver kuvvetlerine karşı yürütülen ve İtalyan XX. Kolordusunun komuta merkezine yapılan saldırıdır: bu saldırı, İtalyan işgalinin başlangıcının ikinci yıldönümünde gerçekleştirilmişti. 1943 yılı sonlarına doğru No.335 ve No.336 Spitfire'lar ile yeniden donatıldı. Eylül 1944'te kader tersine döndü ve Yunan avcıları, eve dönüp geri çekilen Alman birliklerine karşı yapılacak operasyonlara katılmadan hemen önce İtalya üzerinde uçmaya başladılar. 
 
Belgelenmiş kaynaklara bakıldığında Mitralexis'in Hurricane Spitfire kullanarak beş hava zaferi ile savaşı tamamladığı görülür. Ancak eve döndükten sonra onu asıl özel yapacak olan şey 2 Kasım 1940 tarihinde yaptığı kahramanlıktır.
 
19 Eylül 1948 tarihinde bir eğitim uçuşu sırasında, Airspeed Oxford eğitim uçağını uçururken motor sorunlarıo yaşayan Mitralexis Ege Denizi üzerine düştü ve maalesef Tinos adası yakınlarına düşen uçağın üç mürettebatından kimse kurtulamadı. Yunanistan'da savaş sırasında bir çok felaketi atlatmasına rağmen Mitralexis'e ölüm, barış zamanı ve son derece trajik bir şekilde geldi.

Yazar Hakkında

Mark Barber, War Thunder Tarih danışmanı Mark Barber, Britanya Donanma Hava Kuvvetlerinde bir pilottur. İlk kitabı Osprey yayıncılık tarafından 2008 yılında basılmıştır. Bunun dışında Osprey tarafından yayınlanmış başka eserleri ve Birleşik Krallık'ın en popüler havacılık dergisi 'Flypast' de dahil olmak üzere çeşitli dergilerde yayınlanmış bir çok yazısı bulunmaktadır. Mark Barber'ın ana araştırma alanı Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında İngiliz donanma havacılığı ve İkinci Dünya Savaşı RAF Avcı Komutanlığıdır. Şu an Gaijin Entertainment için çalışan Barber, Tarihsel konularda danışmanlık hizmeti sağlamakta, War Thunder Tarihsel metinlerinin yürüyüşüne katkı sağlamakta ve Ayın Ası projesine önderlik etmektedir.