'Hawker Hunter F.Mk.4, No 74 filo RAF', kamuflajı yapan Paegas | buradan indirin

Hunter F.1 Hawker uçak ağacını De Havilland Venom’dan sonra gelerek tamamlar , Hunter 1950’lerin ortasından kısa bir süre sonra operasyonel servise girerek Venom’un yerini almaya başlar. Venom aslında Vampire modelinin gelişmiş haliydi, Vampire RAF’de, Donanma Hava Kolu ve yurt dışı servislerinde oldukça başarılıydı ancak o zamanlarda dünyanın her yerinde gittikçe ortaya çıkan çekik kanatlı jet avcıları ile boy ölçüşecek cinsten bir uçak değildi. Kore Savaşının başlangıç safhalarında öğrenilen dersler şunu göstermişti: F-84, F-80 ve Meteor F.8 gibi düz kanatlı uçaklar çok daha avantajlı yeni çekik kanatlı Sovyet MiG-15 gibi avcılara göre çok zayıf kalıyordu, bu yeni bir uçak tasarımı ihtiyacı ortaya çıkardı. Düşük hız performansından büyük ödün verilerek düz kanat tasarımlarından kurtulan uçaklar hızın anahtar özellik olduğunu bu çağda çekik kanatları ile geleceğe bir adım atmışlardı.

İngiltere ABD ve SSCB’ye göre kendi çekik kanatlı uçaklarının geliştirilmesinde erken denemelerinde yaşanan aksaklıklar yüzünden biraz geride kalmıştı. RAF bu envanterlerindeki bu boşluğu Canadair CL-13 ile doldurmuştu, bu sırada çeşitli havacılık firmaları kendi tasarımları üzerinde geliştirme yapıyordu. Supermarine Swift modeli üzerinde yoğunlaşmıştı, son derece gelecek vaat eden bir uçak olsa da F.1 ve F.2 modellerindeki kronik problemler bu uçakları Avcı-Gözlem rollerinde kullanım ile sınırladı. Hawker’in tasarımı 1946 yılında Havacılık Bakanlığının belirlediği özelliklere göre yapılıyordu, Rolls Royce Avon motoruna sahipti, bu motor Vickers Valiant, English Electric Canberra ve BAC Lightning’de de kullanılmıştı.

'Hawker Hunter Mk4(R),  XF366, No 112 Filo, Bruggen, Almanya, kamuflajı yapan: Enzofer | buradan indirin

Hunter F.1 Hawker tasarımının servise giren ilk modeliydi ve Swift’in yerini pek çok avcı rolünde aldı. Daha sonraki modellere göre ilk modeller çok basit olsa da temel özellikleri ileriki modellerde de aynı kaldı. Hawker Hunter 4 x 30mm ADEN topu taşıyordu ve uçak müthiş bir atış gücüne sahipti, saniyede namlusundan 20.84 kg mermi ateşleyen silah kokpit tabanının alt tarafına yerleştirilmişti. Tam mermi yükü 600 mermi olduğundan çoklu sayıda hedefe karşı rakibi F-86F2 ve MiG-17’ye göre daha etkili ve mermi miktarı daha yeterli olacaktır, bu Hunter’i düşmanlarına karşı daha çok amaçlı yapacağı gibi üsse daha az dönme gereksinimi de demek.  Her ne kadar başlangıç erken-üretim modelleri sahip olmasa da bazı F.1 modellerine hava frenleri takılmıştı, bu Hunter’in yeteneklerini iyi yönde büyük ölçüde etkilemişti. Bu ayrıca yer saldırısı için kullanılan F.G.A modelleri için de çok kullanışlı bir özellikti.

Hunter’ın zayıf yanı diyebileceğimiz özellikleri çok zayıf dönüş ve yatay manevra kabiliyetidir. MiG ve F-86 ile karşılaştırınca çok geniş, ağır ve kontrolü zor bir araç, Hunter dönüş ve it dalaşı konusunda bu uçaklara göre daha başarısız. Hunter ile başarıya ulaşmanın sırrı boş yere enerji ve momentum salınımından kaçınmak, yüksek hızlarda kalmamak ve enerjiyi korumak. Çatışma sırasında her jette de yapabileceğiniz gibi hava frenlerini kullanarak düşmanın arkasına geçmeye çalışabilirsiniz ancak Hunter enerji kaybederken diğer uçaklara  göre daha sıkıntılı olacaktır. Hunter’ın hızlanma kabiliyeti Meteor F.8 ve MiG15bis’e göre daha yavaş olduğundan özellikle bir savaşın ortasında enerjiyi geri kazanmak sorunlu bir iş olacaktır.

'Hawker Hunter FMK.5 WP192, No 34 Filo RAF', kamuflajı yapan TopNotchChester | buradan indirin

Bu dezvantajlarının yanı sıra uçağın muazzam bir son hızı da var. Bir kez görev irtifasına ulaştıktan sonra yeterli enerjiyi toplayabilirseniz uçak yüksek hızlarda “vur ve kaç” taktiğini uygulamak için çok uygun, bunda sert vuran ADEN toplarını etkisi de var. Hunter’ın çeviklik ve manevra kabiliyetinden yoksun olması onu daha saldırgan ve saf güce dayalı bir uçak yapmaktadır. Hunter’ın karakteristikleri manevra kabiliyetinin eksikliğinin yerini doldurabilecek Venom ve Meteor gibi İngiliz jetleri ile aynı takıma düştüğünde oldukça harika çalışır. CL-13 Mk 5 ve MiG-17 gibi diğer milletlere ait son seviye jetlerle karşılaşırken takımınız veya müfrezeniz ile iletişim kurmanız son derece önemli, bu sizi tüm savaş durumlarında daha korunaklı bir duruma sokacaktır.

Hunter kariyeri boyunca pek çok ünlü İkinci Dünya Savaşı gazisi savaş ve test pilotunun elinde birçok başarıya imza atmıştır, bunlardan biri de 1953’de modifikasyona uğramış bir Hunter Mk 3. kullanarak Dünya Jet Motorlu Uçak Hava Hız Rekorunu kıran Neville Duke’dir. Hunter ayrıca RAF’ın eski gösteri takımı “Black Arrows” tarafından kullanıldı ve halen günümüzün RAF “Red Arrows” takımı tarafından kullanılıyor.

Hunter’ın RAF’de kullanım rolü o kadar fazlaydı ki servis ömrü dolduğunda yerine bir değil tam üç adet alınmak zorunda kalındı. McDonnel Douglas F4 Phatom, BAC Lighting ve Hawker Siddeley Harrier önceden Hunter tarafından yapılan rolleri üstlendi, yine de eğitim ve test uçağı rollerinin yanı sıra uluslararası serviste göreve devam etti. Son Hunter’lar servisten 2014 gibi yakın bir süreçte çıkarılırken pek çoğu hala müzelerde ve sivillerin elinde kullanılıyor.

Yazar: Scott 'Smin1080p' Maynard