Erken dönem P-40'lar kendi zamanlarında Amerikan uçak endüstrisinin elinde bulunan en güçlü motorlarla donatılmış olslar da kısa bir süre sonra bu motorların da modası geçti. Gelişmiş ve sağlam tasarımı sebebiyle P-40 herkesin bildiği gibi oldukça ağır bir uçaktı ve bu durum hiç bir zaman çözülemeyen ağırlık/güç oranı sorunları doğuruyordu.  Mühendisler aracın tasarımını iyileştirmeye ve geliştirmeye devam ettiler ve böylece yetersiz güç ile yüksek ağırlıktan kaynaklanan sorunların önüne geçmeyi amaçladılar.

1940 yılında Amerikan Packard Motor Car Company, Rolls Royce Merlin motorlarını üretmek için bir lisans satın aldı, Britanya havacılık sanayinde artan talebi karşılamayı umuyorlardı. Ek olarak bu lisans Amerikan mühendislerine aynı dönemde ABD'de bulunanlardan çok daha güçlü bir motora erişim hakkı veriyordu. Doğal olarka Curtiss mühendisleri hiç zaman kaybetmeden bu lisanslı Merlin motorları ile P-40'lara takmak içni çalışmalara başladılar. Ortaya çıkan uçağa P-40F adı verildi. İç motor geliştirmesinin yanı sıra uçağın dış kısımlarında da bazı değişiklikler yapıldı. Örneğin gövdenin uyruk kısmı uzatılarak, iniş ve kalkışlarda görünen motorun güçlü tork'unun olumsuz etilerinin önüne geçilmeye çalışıldı. Bütün değişikliklerle beraber P-40F modelinin seri üretimi 1942 yılında başlamak üzere planlandı. Britanya ve Britanya Milletler Cemiyeti üyeleri Merlin motorlu P-40'a oldukça sıcak bakıyorlardı ve aynı yıl yeni P-40F'leri ilk alan da onlar oldular.

İlk P-40F'ler Britanya ve Milletler Cemiyeti üyelerine verilmiş olsa da aslında ilk grupta üretilen 1,300 aracın büyük bir kısmı USAAAF ile Akdeniz cephesinde çarpıştılar. Akdeniz cephesiin 1943 sonlarında kapanmasından sonra P-40F hava hakimiyeti avcısı olarak yapılan değişikliklerin faydasını daha iyi bir şekilde kanıtladı, öncüllerin egöre çok üstün olan Mihver avcılarının (Bf 109F/G ve M.C. 202/205 gibi) karşısına çıktığında oldukça etkili oldu. Akdeniz cephesindeki hizmeti sırasında tecrübeli pilotlar doğru taktikler uygulayarak Warhawk'i başarısız bir uçak olmaktan çıkarıp en azından iyi bir rakip haline getirdiler.

İlginç ayrıntı: Sovyetler Birliği kiralama ve ödünç verme programı kapsamında P-40 serisi avcılaır kullandı. Aracı ortalama başarıya sahip ancak oldukça dayanıklı olarak tanımladılar. Teğmen Alexei Khlobystov bir savaşta düşmana iki defa çarptıktan sonra "Kittyhawk (yavru şahin)" başarıyla hava alanına döndü!